Doğum izni, annelerin ve anne adaylarının kullanmaya hak kazandığı bir izin çeşididir. Doğum izni için gerekli şartlar ve bu iznin kaç gün süreceği ile ilgili tüm detaylar İşin Olsun’da!
Doğum izni, hamile olan kadınların ve eşlerinin araştırdığı konular arasında yer alır. Hamile olan kadınların doğum sonrası toparlanması ve dinlenmesi için gerekli olan haklardan biridir. Hamileyken çalışan kadınlar, doğum yaklaşırken ve sonrasında bu haktan yararlanabilir. Kadınlar bu süreci dinlenerek geçirmek için doğum iznine ayrılır. Bu izin, anne ve bebek arasındaki ilişki için de oldukça gerekli ve sağlıklıdır. Çalışılan alana ve çalışma şekline göre doğum izni detayları farklılık gösterebilir. Genel olarak doğum izni, doğumdan 8 hafta önce başlar ve doğumdan sonra 8 hafta daha devam eder. Böylece toplam 16 haftalık bir süreci kapsar. Fakat doğum izniyle beraber kadınlara tanınan bazı farklı haklar da mevcuttur. Bu haklar çerçevesinde işverenler, anne adayı olan çalışanına bu kazanımları sağlamak zorundadır.
Hamilelikle beraber kadınlara tanınan haklar nelerdir?
Doğum izni kaç gün sorusuyla beraber, hamilelikte kadınların sahip olduğu haklar da en çok merak edilen konular arasında yer alır. Kadınların hamilelik sürecinde elde ettiği hakları şu şekilde sıralamak mümkündür:
- Hamile kadınların çalışma saatleri: İş Kanunu’nda hamile kadınlar hakkında bazı kurallar ve düzenlemeler mevcuttur. Hamile olan kadınların zorlanacakları bir işte görev almamaları bu haklar arasında yer alır. İş Kanunu’na göre, kadınlara hamilelik dönemlerinde herhangi bir tehlike oluşturacak hiçbir işin yaptırılmaması gerekir. Öte yandan hamile kadınların gece vardiyasında çalışmaları da söz konusu kanun tarafından yasaklanan durumlar arasında yer alır. Hamile kadınların gün içerisinde en çok 7,5 saat çalışma hakkı vardır. Bu durum çalışan anne adaylarına kanun tarafından sunulmuş bir haktır. Hamile kadınlar hastaneden aldıkları raporu işverene sunarak bu haklardan yararlanabilir. Öte yandan tüm bu durumlar, hamile kadınların aldığı ücretlerde herhangi bir kesintiye sebebiyet vermez.
- Hamile kadınların izin hakları: Kanuna göre hamile kadınların doğumdan önce ve sonra toplam 16 hafta doğum izni hakları bulunur. Bazı hamile kadınlar bu izni bölerek kullanmayı tercih eder. Yasalar, izinlerin bölünerek kullanılmasına da izin verir. Fakat bu izinlerin kullanılabilmesi için hamileliğin 32. haftasının doldurulmuş olması şarttır. Eğer çoğul hamilelik durumu varsa da doğumdan önceki 8 haftalık izin süreci 10 hafta olarak uzatılır. Hamile kadınların izin hakları bununla da sınırlı değildir. Bebeklerini doktor muayenesine götürmeleri için kadınlara tanınan bir izin hakkı da bulunur. Kontrole gitmesi gereken kadınlar izin talep edebilir. Bu hak, ücretli izin kapsamına girer. İşverenler, bu kontrol izinlerini anne adaylarına vermek zorundadır. Bu izinler, yıllık izin kapsamı dışında değerlendirilir.
Doğum sonrasında kadınların sahip olduğu haklar nelerdir?
Hamilelik sürecinin başlamasıyla kendini gösteren haklar, doğumun gerçekleşmesiyle birlikte de devam eder. Çalışan kadınların doğum yaptıkları andan itibaren elde ettiği farklı haklar mevcuttur. Çalışma süresi, emzirme ve izin gibi değişik alanları kapsayan bu haklar şu şekilde sıralanabilir:
- Doğum sonrasındaki çalışma hakları: Doğum yapmış ve doğumdan sonraki izin haklarını da kullanmış olan kadınların çalışma hayatına dönmesi gerekir. Fakat çalışma hayatına döndükten sonra da kadınların bazı hakları devam eder. Kadınlar, doğumdan sonraki 1 yılı kapsayacak düzeyde gece çalışamaz. Bu, kanun tarafından doğum yapan kadınlara sağlanan haklar arasında yer alır. Bebekler doğduktan, özellikle 1 yıl sonraya kadar, annelerine fiziksel ve ruhsal açıdan ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçlar göz önüne alınarak, annelerin doğum sonrasındaki 1 yıl içinde gece saatlerinde çalışmaları kanunen yasaklanır. Annelere doğumdan sonra sağlanan kazanımlardan biri de ücretsiz izin hakkıdır. Bebeğine bakmak isteyen anneler, doğumdan sonraki 6 ay için ücretsiz olarak izin alabilme hakkına da sahiptir.
- Doğum yapan kadınların süt izni hakkı: Süt izni, doğum yapmış annelerin bebeklerine 1 yıl boyunca anne sütü verebilmek için aldıkları izin olarak tanımlanır. Bu izin günde 1,5 saat olarak düzenlenir. Anneler, mesai sürelerinin 1,5 saatini bebeklerine süt vermek için kullanabilir. Yeni anne olan çalışanların, süt izni alarak bu süreyi değerlendirme hakkı bulunur. Günlük 1,5 saatin nasıl kullanılacağını da anne belirler. Annenin belirlediği saate, işverenlerin uyması beklenir. Süt izni, kanun tarafından annelere verilen bir haktır. Dolayısıyla süt iznini değerlendiren annelerin kullandıkları bu izin süresi maaşlarına yansımaz. Yani maaşlarında herhangi bir kesinti olmadan anneler günde 1,5 saat izin alabilir.
- Doğum sonrasındaki yarım çalışma hakkı: Anneler, 8 haftalık doğum sonrası izinlerini kullandıktan sonra bazı ek haklara da sahip olur. Bu haklardan ilki; ilk doğumlarında 60 gün, ikinci doğumlarında 120 gün ve sonraki doğumlarında ise 180 gün boyunca yarım çalışma biçimi olarak kendini gösterir. Çoğul doğum yapan anneler için bu sürelere 30 gün daha eklenir. Böylelikle annelerin yarım gün çalışma hakları doğar. Fakat yarım gün çalışan annelerin izinleri ücretsiz olarak gerçekleşir.
- Kısmi çalışma hakkı: Kısmi çalışma, annenin ya da babanın çocuklarının zorunlu ilköğretim zamanının başladığı tarihe kadar kısmi süreli çalışmayı talep edebilme hakkıdır. Aynı çocuk için bu hak yalnızca ilgili süreler dahilinde gerçekleşebilir. Kısmi çalışan ebeveynler, kendi isteklerine göre diledikleri zaman tam zamanlı çalışmaya dönebilir. Fakat kısmi çalışmada bazı hususlar mevcuttur. Eğer her iki ebeveyn de çalışıyorsa kısmi izne hak kazanılır. Ebeveynlerden biri herhangi bir yerde çalışmıyorsa, çalışan anne ya da baba kısmi çalışma hakkına sahip değildir. Memur doğum izni de bu şartlar gözetilerek gerçekleştirilir.
Doğum izninin tamamını doğum sonrasında kullanmak mümkün müdür?
Anne adayları doğum öncesinde hakkı olan 8 haftalık iznini doğum sonrasına aktarmak isteyebilir. Bu durumda doktor raporu oldukça önemlidir. Kanunda anne adaylarının, hamileliğin en geç 37. haftasında doğum iznine ayrılması gerektiği belirtilir. Bu kanunen belirlenmiş bir durumdur. Anne adaylarının 37. haftadan itibaren çalışmaması gerekir. Doğum izninin başladığı 34. hafta yerine, anne adayları 37. haftada izne ayrılmak isteyebilir. Bu durumda anne adaylarının uzman bir doktordan rapor alması gerekir. Uzman doktor, anne adaylarının 37. haftaya kadar çalışmasında herhangi bir sakınca görmezse, hamile çalışan bu hakkı elde edebilir. Aradaki 3 haftalık izin süresinin ne olacağı ise anne adaylarının kafasını kurcalayan konular arasında yer alır. Eğer hamile çalışan, 34. haftada değil de 37. haftada izin kullanırsa, aradaki 3 haftalık süre anne adaylarının doğumdan sonraki izinlerine eklenir. Yani anne adayları doğumdan önceki izinlerini belli şartlar altında olmak üzere doğum sonrasında kullanabilme hakkına da sahip olur. Bu durum ilgili kanunda da açıklanır. Kanuna göre anne adayları, sağlık durumunlarında herhangi bir sorun yoksa 37. haftaya kadar çalışabilme hakkına sahiptir. Aradaki izin hakkını ise anne adayları doğumdan sonraki izin sürelerine ekleyebilir. Kişiler, tüm izin haklarının dolmasının ardından işe döner. Anne adayları, bu şartları inceledikten sonra da doğum izni için dilekçe örneğinden yararlanarak kendi taleplerini işverene iletebilir. Söz konusu dilekçeyi kendilerine göre oluşturan çalışanlar, doğum izni hakkında bulunabilir.
Doğum izni nasıl hesaplanır?
Doğum izni kullanacak anne adayları ya da anne adaylarının eşleri bu iznin nasıl hesaplanacağı konusunu oldukça merak eder. Özel sektör doğum izni hesaplama aşamalarında şu konulara dikkat etmek gerekir:
- Söz konusu iznin hesaplamasını yapmak için öncelikle doğum izninin başladığı tarihin bilinmesi önemlidir. Başlangıç tarihini belirledikten sonra diğer hesaplama işlemlerine geçilebilir.
- Hamileliğin tekil veya çoğul olması doğum izni hesaplamasında oldukça önemli bir konudur. Tek bebeğe hamilelik ile çoklu hamilelik arasında izin farkları bulunur. Doğum iznini hesaplarken bu hususun da göz önüne alınması gerekir.
Doğum izni çeşitleri nelerdir?
Kadınların farklı doğum izni çeşitleri bulunur. Her ne kadar ismi doğum izni olarak geçse de kapsamı oldukça geniştir. Doğum izni; önce hamilelik sürecini, doğumdan sonra annelik haklarını ve çalışanın izin sürelerini etkiler. Bu nedenle; hamile olan, yeni doğum yapan ve anne olan kadınların farklı izin hakları bulunur. Ücretsiz doğum izni ile beraber, kadınların hem hamilelik hem de doğum sonrasında sahip oldukları izin çeşitlerini şöyle sıralamak mümkündür:
- Bu izin türleri arasında, kanunlar tarafından belirlenen tarihler arasında sağlanan doğum izni ilk sırada yer alır.
- Çoğul gebelikte farklı izin günleri bulunur. Bu bağlamda çoğul gebelik izin hakkı da hamile kadınların doğum izni çeşitleri arasında yer alır.
- Erken doğum izni de bu izin çeşitleri arasında yer bulur. Erken doğum yapan çalışanların 16 hafta izin kullanabilme hakkı sabit kalır. Bu doğrultuda henüz doğum öncesi iznini kullanmamış olan ve erken doğum yapan anne adaylarının bu kazanımları, doğumdan sonraki izin haklarına eklenir.
- Süt izni de yeni doğum yapmış annelere tanınan doğum izni çeşitleri arasında yer alır.
- Hamileyken doktor kontrolü oldukça önemli bir durumdur. Bu bağlamda hamile olan anne adaylarının, doktor kontrolüne gitmek için aldıkları izin de doğum izni hakları çerçevesinde değerlendirilir.
- Evlatlık izni de vardır. Evlatlık izni, üç yaşını doldurmamış çocuklar için tanınan izin hakları arasında yer alır. Evlat edinme izni sadece annenin değil babanın da alabileceği biçimde düzenlenir. Eğer çocuk 3 yaşından küçükse anne ya da babanın 8 haftalık izin alma hakkı bulunur. Bu hak, ücretli olarak kullanılan bir izindir.
Doğum borçlanması şartları nelerdir?
Doğum izni için gerekli şartlar, anne adayları ve eşler tarafından oldukça merak edilen konular arasında yer alır. Fakat bununla beraber, doğum borçlanmasının koşulları da kişilerin araştırmalarına konu olur. Doğum borçlanması genel olarak, doğum vesilesiyle çalışma hayatından uzak kalan annelerin, geriye dönük prim ödemesine imkan tanıyan bir durumdur. Fakat bunu yapabilmek için bazı şartları yerine getirmek oldukça önemlidir. Doğum borçlanması şartlarını şöyle sıralamak mümkündür:
- Doğum borçlanması şartları arasında çocuğun sağ bir şekilde doğması ilk sırada yer alır.
- Doğum gerçekleşmeden önce annelerin, en az bir gün sigortalı olarak çalışmış olması şarttır.
- Doğum borçlanması şartları arasında yer alan durumlardan biri de en fazla 3 çocuk için borçlanma yapılabilmesidir.
- Doğum gerçekleştikten sonraki 2 yıl içerisinde sigorta priminin ödenmemiş olması da doğum borçlanmasının şartları arasında bulunur.
- Doğum borçlanması şartları arasında yer alan durumlardan biri de her çocuk için borçlanmanın en fazla 2 yıllık süreyi kapsayacak biçimde yapılabilmesidir.